Çalışanın kurum içerisinde en çok bağ kurduğu kişi ve aslında kararlarını da en çok etkileyen kişi genellikle liderleri. Bir çalışan lideri ile bağ kurarken aslında şirketi ile kurduğu bağı temsil ediyor ve lideri üzerinden de şirketini anlamlandırıyor hatta tanımlıyor.
Tam da bu noktada liderlik yetkinlikleri, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada kritik bir rol haline geldi. Artık sürdürülebilirlik raporlamalarında liderlerin hangi yetkinliklere sahip olduklarına, sürdürülebilirlik odaklı yetkinliklerini nasıl geliştirdiklerine yönelik sorular görmeye başlıyoruz. Çünkü artık geleneksel yönetim tarzlarından yeni nesil liderlik anlayışına geçişin tam ortasındayız. Bu önemli geçişin ortasında ise veriler çok çarpıcı gerçeklerle bizleri karşılıyor, yapılan araştırmalar kurumların liderlik yetkinlik gelişimlerine yeterli yatırım yapmadığını göstermekte hatta yöneticilerin %82’sinin uygun bir yönetim ve liderlik eğitimi almadığını “tesadüfi yöneticiler” olduklarını ortaya koymaktadır.*
Veriler bir kez daha gösteriyor ki kurum içerisinde sürdürülebilirlik çalışmalarının kurumun bütünü ile entegre olması kritik, çünkü sürdürülebilirlik çalışmaları tek bir birimin veya kişinin görevi değil. Bu entegrasyonda liderlerin kolaylaştırıcı rolü önemli. Liderlerin değişen dünya dinamiklerine ayak uydurabilmesi ve sürdürülebilirlik entegrasyonunda kolaylaştırıcı rol oynayabilmesi için ise sürdürülebilirlik odaklı yetkinlik gelişimi gündemde yer almalı. İnsan odaklı yaklaşımlar, onarıcı liderlik, hak temelli iletişim, sosyal sürdürülebilirlik, kapsayıcılık ve çeşitlilik, insana yakışır iş, kültürel dönüşüm ve kolaylaştırıcı liderlik gibi odak alanlar geleceğe hazırlık yapan kurumlarda eğitim setlerinin içerisinde yer almaya başladı.
Uzun yıllar boyunca verimlilik, karlılık ve büyüme, kurumların odaklandıkları başarı kriterleriydi. Ancak bu kriterler artık yeterli değil. Yeteneklerin kurumlara çekilmesi, kurumda tutundurulması, çalışanların yaratıcılıklarının teşvik edildiği iş ortamlarının tasarlanması yeni nesil liderlik yetkinlikleriyle donanımlı liderlerin artmasına bağlı.
Bu odak alanlarında başarıya ulaşabilmek için, geleneksel yönetim anlayışları ve kurum kültürleri yeterli olmamakta, alternatif yönetim anlayışlarına ve köklü bir kültürel dönüşüme ihtiyaç duyulmaktadır. Bu dönüşüme inanmayan liderlerin artık kurumlarda yer almaması noktasında radikal kararlar ise kurumları beklemektedir.
Daha detaylı bilgi için öneriler:
Kitap: Zeynep Aycan — Yeni Nesil için Liderlik
https://www.regenerativeleadership.co/
*https://www.managers.org.uk/wp-content/uploads/2023/10/CMI_BMB_GoodManagment_Report.pdf
